Pages

6.01.2009

Aşık İhsani (Asalaklar) Halk Şiirinde Yeni Bir Söylem




Aşık İhsani,1930 yılında Diyarbakır'da doğdu, kaz çobanlığından pamuk işçiliğine , amelelikten , maden işçiliğine kadar çok farklı işlerde çalıştı. 1957 yılında Uşak Şeker Fabrikası'na işçi olarak girip,Güllüşah ile tanışan ve onunla evlenen İhsani'nin yaşamı bundan sonra tam anlamıyla bir aşıklık yaşamıdır. Anadolu'yu köy köy dolaşan İhsani ve Güllüşa,birlikte türküler söylediler, halk şiirinin yayılmasına katkıda bulundular, halk türkülerinin svilmesine yardımcı oldular.
Ancak Aşık İhsani'ye asıl kimliğini veren olgu , onun TİP'e katılmasıdır. "Bir halk ozanı olarak halkımın gören gözü,söyleyen dili, işiten kulağı olmam gerekir. "sözleri ,bilinçlenmesinin niteliğini göstermektedir. Halk şiirini yeni bir içerikle sunan Aşık İhsani'nin şu sözleri , şiirlerindeki keskin söylemin sebeplerini gözler önüne sermektedir:"Halk ozanı görevlidir.Görevi ona halkı vermiştir, devletin bir memura verdiği görev gibi.Ve o halkına karşı sorumludur, bir ana çocuklarına karşı ne kadar sorumluysa... Ozan halka karşı canlı-cansız her şey ile savaşmalıdır. Bir şahinin karga sürüsünü dağıttığı gibi dağıtmalıdır halkının önünden kara bulutları . Yürümelidir halkının sıcak yanına ...Suyun toprağa yürüdüğü gibi..."
Güllüşah'la birlikte halk şairi gibi köy köy , kent kent dolaş Aşık İhsani'nin yerini artık mitinglerde , konserlerde, insanları coşturan , onlara günlük yaşamdaki baskıları , eşitsizliklerin sebeplerini ve çözümlerini sunan bir Aşık İhsani almıştır. Beslendiği halk şiirini iyi bildiği için de hem şekil hem de içerik açıdan bir bütünlük kurmayı başarmıştır Aşık İhsani. Başka bir deyişle sadece sloganları arka arkaya sıralama hatasına düşmemiştir. Kimi eserlerinde anlatılmak istenenin dolaylamalarla ,imgelerle anlatılması da bunun bir sonucudur.
Aşık İhsani elinde sazı ve gür sesiyle hatırlanır birçok kişi tarafından.
Onu ön plana çıkaran unsurlarda bunlardır kuşkusuz.Ancak o dönemlerde bir ayrıntıya daha dikkat çekmek gerekiyor. O da , Aşık İhsani'nin şiirlerinin belli aralıklarla " Fasiküller" halinde çıkarılmasıdır. Başka bir deyişle sadece politik türküler okuyan bir ozan değil, aynı zamanda , nitelikli şiir özelliği taşıyan üreten biridir Aşık İhsani . Onun bu yönü bir çok gazete tarafından karalanmak istenmiştir. O dönemin tanıkları , gazetelerde , " aslında Aşık İhsani'nin bu şiirleri yazacak kapasitede olmadığını, bu şiirlerin Aziz Nesin tarafından yazılıp onun eline sıkıştırıldığı" haberlerinin cıktığını hatırlayacaklardır. Oysa Aşık İhsani'nin yaratıcılığının ilk ipucları, Güllüşah'la birlikte olaştığı ve geleneksel halk şiirleri özelliklerini taşıyan şiirlerde taşımaktaydı.
Bugüne kadar birçok plak yapmış olan Aşık İhsani , şiirlerini "Ağalı DÜnya" , "Yazacağım"ve "Bakalım Hele" isimli kitaplarda yayınladı. "70'lerde son dönem halk şiirlerini ele aldığı "Ozan Dolu Anadolu " adlı bir incelemesi de bulunmaktadır.
Albümleri : Haydi benim Türkiyelim, Taban Uyanıyor, Balta, Bıçak kemikte, SEn Ey Savcı, Yakındır, Satılmış, Üç kişi bir Tabuttayız,Biz Varız.

0 yorum: