Modern flütün son şekli 1832 yılında Theobald Bohm tarafından gerçekleştirildi. Delikleri akustik kanunlarına göre düzenlendi. Çoğunlukla gümüşten, bazen de altından yapılır.
Sert ağaç veya madenden yapılmış, küçük bir boru şeklindedir. Doğrudan üflenerek çalınır. Yapıldığı ses Do'dur. Seslerin bir kısmı parmakların, bir kısmı da yine parmakların idare ettiği ucu güderili yaylı perdelerin, delikleri açıp kapaması ile elde edilir. Almanların Blockflöte, Fransızların Flüte douce, İngilizlerin Recorder, İtalyanların ise Flauto dedikleri flüt 67cm. uzunluğunda ve 1.9 cm. çapında üflemeli bir çalgıdır. Notası Sol anahtarı ile yazılır. Orkestra ve bandolarda kullanılır. Solo ve eşlik görevi yapan bu çalgının ses rengi kendine özgü pastoral ve tatlıdır. Kolayca sökülüp takılabilen 3 parçadan meydana gelir. Çalgının baş bölümünde bir üfleme deliği vardır. Bu üfleme deliği alt dudağa dayanarak üflenir. Parmakların etli kısımları perdelerin üzerine kapatılarak sesler elde edilir. Besteciler flütü özellikle pastoral tablolar çizerken, köy ve kır yaşamını anlatırken kullanmışlardı.
Modern flütün son şekli 1832 yılında Theobald Bohm tarafından gerçekleştirildi. Delikleri akustik kanunlarına göre düzenlendi. Çoğunlukla gümüşten, bazen de altından yapılır.
Sert ağaç veya madenden yapılmış, küçük bir boru şeklindedir. Doğrudan üflenerek çalınır. Yapıldığı ses Do'dur. Seslerin bir kısmı parmakların, bir kısmı da yine parmakların idare ettiği ucu güderili yaylı perdelerin, delikleri açıp kapaması ile elde edilir. Almanların Blockflöte, Fransızların Flüte douce, İngilizlerin Recorder, İtalyanların ise Flauto dedikleri flüt 67cm. uzunluğunda ve 1.9 cm. çapında üflemeli bir çalgıdır. Notası Sol anahtarı ile yazılır. Orkestra ve bandolarda kullanılır. Solo ve eşlik görevi yapan bu çalgının ses rengi kendine özgü pastoral ve tatlıdır. Kolayca sökülüp takılabilen 3 parçadan meydana gelir. Çalgının baş bölümünde bir üfleme deliği vardır. Bu üfleme deliği alt dudağa dayanarak üflenir. Parmakların etli kısımları perdelerin üzerine kapatılarak sesler elde edilir. Besteciler flütü özellikle pastoral tablolar çizerken, köy ve kır yaşamını anlatırken kullanmışlardı.
FLÜTÜN TARİHÇESİ
Üflemeli çalgıların içinde en eskisi flüttür. Bunu eski Mısır yazıtlarında görebiliriz. Mısır'dan Yunanistan'a geçti.Günümüzde kullanılan flütler 17. yüzyılda gelişti.
Tarih içinde 2 ayrı türü görülür. Bunlardan birincisi uçtan üflenen flüt diğeri ise yandan üflenen flüttür. Günümüz orkestralarında sadece yandan üflenen flüt kullanılır. Eskiden abanoz gibi dayanıklı ve sert ağaçlardan yapılan flüt bugün metalden yapılır. Ancak ses rengi ve çalma tekniği tahta flütün özelliklerini taşıdığı için tahta üfleme çalgılar grubu içindeki yerini korur. Flütün kalın, orta ve ince olmak üzere 3 ses bölgesi vardır. Rönesans döneminde Avrupa'da eğitim müziğinde kullanılan düz ( blok) flüt vardı. 17. yüzyılda besteci J.B.Lully bazı operalarında yan flüt kullanmaya başladı. Flüt 18. yüzyıldan itibaren Avrupa'nın bütün ülkelerine yayıldı.
Flüt orkestrada solo görevi yapar. Pastoral ve özellikle kuş sesi içeren dokunaklı ezgileri yorumlayan çalgıdır. Sesi orkestra içinde az duyulduğu için, solo çaldığı zaman orkestra fazla forte yapmaz. Orkestra partisyonunda flütün notası en üste yazılır. Flüt herşeyden önce aktarımsız ( transpoze) bir çalgıdır. Çalınan nota aynen işitilir.
0 yorum:
Yorum Gönder